Kapat

Haberler

Başvuru, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirildiğine yönelik şikâyet hakkında etkili bir ceza soruşturması yapılmaması nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

Başvuru, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirildiğine yönelik şikâyet hakkında etkili bir ceza soruşturması yapılmaması nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

Başvurucu, iş sözleşmesini fesheden işverenin (S.Y.) işçilik alacaklarını ödememek için kendisinin bilgisi ve rızası dışında hesap hareketlerini incelediği iddiasıyla Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştur. Başvurucu; dilekçesinde S.Y.’nin kendisini, şirket yetkisini kullanarak haksız kazanç elde etmekle itham ettiğini, bu nedenle banka ve kredi kartı hesap hareketlerini incelediğini ileri sürmüştür.
Başvurucu; iddiasına dayanak olarak para alışverişinde bulunduğu kişileri S.Y.nin hesap hareketlerinden tespit edip aradığını, ne amaçla para transferi yaptıklarını bu kişilere sorduğunu belirtmiştir. Başvurucu bu kapsamda tanık olarak dinlenmesini istediği kişinin isim ve adres bilgilerini sunmuştur. Başvurucu ayrıca kendisi hakkında da S.Y.nin yaptığı bir suç duyurusu bulunduğunu, S.Y.nin şikâyet dilekçesinde kendisine ait bir hesap hareketinin incelenmesini banka adı, miktar ve tarih belirterek talep ettiğini, S.Y.nin kendisi hakkındaki bilgilere erişmeden anılan detayları bilmesinin mümkün olmadığını ileri sürmüş; ilgili soruşturma dosyasının incelenmesini talep etmiştir.
Başsavcılık kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Kararın gerekçesinde; kişisel verilerin salt duyu organları vasıtasıyla öğrenilip başkalarına açıklanmasının kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi suçunu oluşturmayacağı ancak şartları varsa özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte başvurucunun atılı suçun işlendiğine ilişkin soyut beyanından başka delil bulunmadığı ifade edilmiştir.
Başvurucu; şikâyet dilekçesinde bankalara müzekkere yazılmasına ve tanığının dinlenilmesine ilişkin talepte bulunduğunu, ayrıca kendisi hakkında yapılan suç duyurusuna ilişkin soruşturma dosyasının incelenmesini istediğini, buna rağmen soyut beyandan başka delil bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiğini ileri sürmüştür.
Somut olayda başvuruya konu olay hakkında Başsavcılık suçun şekli unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Başvurucu ileri sürdüğü deliller toplansaydı kişisel verilerinin hukuka aykırı yolla ele geçirildiği iddiasının ispatlanmış olacağını iddia etmiştir.
Etkili yargısal sistem kurma yükümlülüğünün ceza soruşturması/yargılaması yapılmasını gerekli kılması, sorumlular hakkında mutlaka ceza davası açılmasını ya da cezalandırılmasını gerektirmemektedir. Öte yandan kişilere iddia ve delillerini ileri sürebileceği etkili bir hukuksal mekanizma sağlanması usule ilişkin pozitif yükümlülüğün gereklerindendir. Bu bağlamda başvurucuya iddia ve delillerini ileri sürebileceği etkili bir hukuksal mekanizma sağlandığından usule ilişkin pozitif yükümlülüğün yerine getirildiğinden söz edilemez.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Karar Sayısı: 2020/36976
Karar Tarihi: 2024-02-13
https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2020/36976

Göztepe Sokak No: 11 06080 Hamamönü / Ankara

bilgi@hahukuk.com

Phone : 0 (312) 312 61 06
Fax : 0 (312) 428 10 23

Weekdays 09:00 - 18:00